Ana Sayfa Sözcükte Anlam Eş Sesli Kelimeler – Örnekler ve Kelime Sözlüğü

Eş Sesli Kelimeler – Örnekler ve Kelime Sözlüğü

Eş Sesli Kelimeler (Sesteş)

Aynı şekilde yazılıp okunan, dolayısıyla da ses bakımından birbirinin aynısı olan; ancak anlamları birbirinden tamamen farklı olan sözcükler arasındaki anlam ilişkisine “eş sesli kelimeler” diğer bir ifade ile “sesteş kelimeler” adı verilir. Burada dikkat edilmesi gereken; aynı seslerle değişik ve birbirleriyle hiç ilgisi olmayan kavramların anlatılması durumudur. Yani ses kalıbı aynı olan bu sözcüklerin karşıladıkları kavramlar tamamen farklıdır.

Örneğin bir sayı olan “yüz” ile “başın ön bölümü” ve suda “yüz”  anlamındaki yüz; çaygillerden bir içecek olan “çay” ile ırmaktan büyük akarsu vb.

es sesli kelimelere ornekler
Eş Sesli Kelimelere Örnekler

Eş sesli kelimelere örnek cümleler :

El eliyle yılan tutulmaz.

Her yanım cayır cayır yanıyor.

Arkadaşının yaş gününde bol bol yaş pasta yedi.

Ayakkabısının bağını düğümleyip arkadaşının bağ evinden uzaklaştı.

Onun yüzünden yüz yerde yüzüm kızarıyor.

Her yaz yaylaya çıkar, orada yarım kalan hikayesini yazmaya çalışırdı.

Kır saçları rüzgarda dalgalanıyordu.

Şimdi vazolar kır çiçekleriyle doludur.

Böyle dik bir yokuştan kış günü her araba inemez.

Tüm öğrencileri bahçeye ağaç dikmeye davet ettik.

İç ile dış bir olmadan olgunluk olmaz

Yatmadan bir bardak süt meyi unutma.

UYARI 1: Bazı sözcükler sesteş gibi görüldüğü halde, düzeltme işareti (^)’nin varlığı sebebiyle birbirinden sesteşlik bakımından ayrılır. Uzun ya da ince olarak okunması gereken ünlü harflerin üzerine konan (^) düzeltme işareti, birbirinin aynısı gibi görünen kelimelerin sesteş olmasına engel olduğu için bu sözcükler eş sesli kelimeler olarak kabul edilmemektedir.

Örnekler:

*adem (yokluk)             *adet (sayı)
âdem (insan)                 âdet (gelenek, alışkanlık)

*alem (bayrak)              *aşık (eklem kemiği)
 âlem (dünya, evren)      âşık (vurgun, tutkun)

*hal (pazar)                 *hala (babanın kız kardeşi)
hâl (durum, vaziyet)       hâlâ (henüz)

*rahim (esirgeme)        *şura (şu yer)
rahîm (koruyan)             şûra (danışma kurulu) vb.

*Yar (Uçurum)             *Kar (donan su buharı)
Yâr (Sevgili)                  Kâr (para kazancı)

UYARI 2: Eş seslilik ile çok anlamlılık birbirine karıştırılmamalıdır. Eş sesli sözcüklerde anlam yönünden uzak-yakın en ufak bir ilişki, hiçbir yakınlık yokken; çok anlamlılık bir sözcüğün temel anlamına bağlı olarak ortaya çıkan bir anlam çoğalmasıdır. Yani bir sözcüğün yan ve mecaz anlamı o sözcüğün sesteşi değildir. Aşağıdaki resimde “yüz” kelimesini bu bakımdan inceledik.

UYARI 3: Dilimizde yazılışları ve söylenişleri birbirine oldukça yakın kimi sözcükler vardır. Bu sözcükler arasında eş seslilik kesinlikle söz konusu değildir.

Örnekler:

Öğle: Zaman öğle vakti
Öyle: işaret sözcüğü

Eğer: koşul zarfı
Eyer: binek hayvanlarının sırtına konan oturmalık

Grup: küme öbek
Gurup: güneşin batması

Bazı sözcüklerdeki bu sesteşlik özelliği cinas denilen bir söz sanatının doğmasını sağlamıştır. Cinas, sesteş sözcüklerin yakın aralıklarla kullanılması sanatıdır.

Örnekler: 
Neden her kime yüz tuttum ben andan yüz bela gördüm (Fuzuli)

Üzdü beni zalim kanlı yaramaz.
Gayet çoktur, değil benim yaram az.
Bana yardan gayri cerrah yaramaz. (Gevheri)

Kısmetindir gezdiren yer yer seni
Arşa çıksan akıbet yer yer seni (Kemal Paşazade)

Dilimizde kullanılan bazı eş sesli kelimeler ve anlamları aşağıda alfabetik olarak sıralanmıştır. Ayrıca eş sesli kelimeler tablosunu indirebilirsiniz.

Eş Sesli Kelimeler Sözlüğü

    • Aç: yemek yemesi gereken
      Aç: açmak fiilinin emri
    • Açık: kapalı olmayan
      Açık: koyu olmayan renk
    • Açma: açmak işi
      Açma: Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek
    • Ağız: bir organ adı
      Ağız: anadilin değişik söyleyişi
      Ağız: yeni doğmuş memelilerin ilk sütü
    • Ak: beyaz
      Ak: akmak mastarının emri
    • Al: kırmızı
      Al: almak mastarının emri
    • Alay: belli sayıdaki askeri birlik
      Alay: biriyle eğlenme
    • An: çok kısa zaman parçası
      An: anmak mastarının emri
    • Arı: bal yapan böcek
      Arı: katıksız saf
    • Arz: sunma
      Arz: yeryüzü yer
    • Asma: üzüm veren bitki
      Asma: asma işi
    • At: bir hayvan
      At: atmak mastarının emri
    • Ağ: balık tutma aracı
      Ağ: pantolonun apış arasına gelen yeri
    • Ay: yılın on ikide biri
      Ay: gök cismi
    • Atlet: atletizmle uğraşan kimse
      Atlet: kolsuz erkek fanilası
    • Aşı: bir ağacın dalı üzerinden alınan dal
      Aşı: Organizmada birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen zayıflatılmış mikrop

    B

    • Bağ: üzüm yetiştirilen bahçe
      Bağ: bağlamak için kullanılan araç
    • Bağır: göğsün ön kısmı
      Bağır: bağırmak mastarının emri
    • Bahar: mevsim adı
      Bahar: yiyecek ve içeceklere tat vermek için kullanılan maddeler
    • Bar: Erzurum yöresinde oynanan bir halk oyunu
      Bar: içki içilen yer
    • Bel: insanın göğüsle gövde arasındaki dar bölge
      Bel: toprak kazmaya yarayan araç
      Bel: ses şiddeti ile ilgili birim
    • Ben: tekil birinci kişi zamiri
      Ben: derideki küçük leke
    • Bere: bir şeydeki hafif yara
      Bere: bir tür başlık
    • Bez: pamuklu kumaş
    • Bez: vücutta salgı yapan küçük organ
    • Bin: bir sayı
      Bin: binmek mastarından emir
    • Boy: bir şeyin uzunluğu
      Boy: göçebe topluluklarda kabile
    • Basma: basma işi
      Basma: pamuklu kumaş

    C – Ç – D

    • Çay: bir içecek
      Çay: dere ile ırmak arası akarsu
    • Çelik: sertleştirilmiş demir
      Çelik: kısa kesilmiş dal
    • Çil: yüzdeki küçük benekler
      Çil: bir av kuşu
    • Devir: çağ
      Devir: dönme tur
    • Dal: hayal kurmak eyleminin emir kipi
      Dal: kol bölüm
    • Dil: bir organımız.
      Dil: lisan, anlaşma
    • Diz: bacağın ortasındaki ortak bölme
      Diz: dizmek mastarından emir
    • Dolu: içi doldurulmuş olan
      Dolu: bir yağış biçimi
    • Don: iç çamaşır
      Don: at tüyünün rengi
      Don: suların buz tutması
    • Düş: rüya
      Düş: düşmek mastarından emir

    E – G

    • Ek: ilave
      Ek: ekmek mastarının emri
    • El: bir organımız
      El: yabancı
    • Er: rütbesiz asker
    • Er: erken
    • Esrar: sır sırlar
      Esrar: uyuşturucu bir madde
    • Ekmek: tohumu toprağa atma
      Ekmek: tahıldan yapılmış yiyecek
    • Gam: tasa kaygı
      Gam: müzikte sekiz sesten oluşan sıralı nota dizisi
    • Geç: beklenen zamandan sonra
      Geç: geçmek mastarının emri
    • Güç: kuvvet
      Güç: zor
    • Gül: bir çiçek
      Gül: gülmek mastarının emri

    H – İ

    • Han: eskiden Türklerde devlet başkanı
      Han: şehirlerde meslek sahiplerinin çalıştığı birkaç katlı yapı
    • Hal: durum
      Hal: üstü kapalı pazar yeri
    • Harp: savaş
      Harp: telli bir çalgı
    • Hayat: yaşam
      Hayat: avlu sofa
    • Hayır: olumsuzluk belirten söz
      Hayır: iyilik
    • İn: küçük mağara
      İn: inmek mastarından emir
    • İç: herhangi bir yerin sınırları içerisinde kalan
      İç: içmek eyleminin emir kipi
    • İt: köpek
      İt: itmek fiili

    K – L

    • Kanepe: birkaç kişinin oturduğu koltuk
      Kanepe: küçük ekmek dilimi
    • Kara: siyah
      Kara: yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü
    • Kart: gençliği ve körpeliği kalmamış
      Kart: düzgün kesilmiş ince karton
    • Kaş: gözlerin üzerindeki kısa kıllar
      Kaş: sarp kayalık uçurum
      Kaş : atın eyerinin ön ve arka kısmındaki çıkıntılar
    • Kahve: sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç
      Kahve: çay ıhlamur içilen oyun oynanan yer
    • Katı: sert
      Katı: kuşların midesi
    • Kaz: bir kümes hayvanı
      Kaz: kazmak mastarından emir
      Kaz: budala
    • Kese: küçük torba
      Kese: kestirme (yol)
      Kese: yıkanırken kir çıkarmak için ele geçirilen bez
    • Kır: beyaz ve siyah karışımı renk
      Kır: şehir dışı olan boş ve geniş alan
    • Kıta: dört dizeden oluşan şiir bölümü
      Kıta: büyük kara parçası
      Kıta: askeri birlik
    • Koca: bir kadının eşi
      Koca: büyük iri
    • Koy: küçük körfez
      Koy: koymak mastarından emir
    • Kupa: maden bardak ya da vazo
      Kupa: bir tür atlı araba
      Kupa: yarışma ödülü olarak verilen
    • Kurum: kuruluş müessese
      Kurum: bacalarda biriken is
    • Kuşak: beze sarılan dar uzun kumaş
      Kuşak: nesil
    • Kap: içi oyuk nesne
      Kap: kapmaktan emir
    • Lama: uzun ince madeni şerit
      Lama: bir hayvan

    M – N

    • Mil: bir uzunluk ölçüsü birimi
      Mil: selin bıraktığı çamurlu birikinti
      Mil: ince uzun madeni çubuk
    • Maskara: eğlendirici, güldürücü
      Maskara: maske
      Maskara: kirpik boyası
    • Manda: bir hayvan
      Manda: başka devletlere verilen vekillik
    • Mal: bir kimsenin mülkiyetinde bulunan
      Mal: büyükbaş hayvan
    • Makam: mevki, yer
      Makam: Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad
    • Mantar: şişe tapası
      Mantar: bir bitki
    • Maya: mayalanmayı sağlayan madde
      Maya: damızlık dişi hayvan
    • Mayıs: yılın beşinci ayı
      Mayıs: taze sığır gübresi

    O – P

    • Ocak: yılın birinci ayı
      Ocak: ateş yakmaya yarayan yer
      Ocak: taş ve maden çıkarılan yer
    • Öz: bir kişinin benliği
      Öz: aynı baba ve anadan olan kardeşler
    • Pas: madenlerin yüzeylerinde oluşan tabaka
      Pas: oyuncuların topu başkasına geçirmesi
    • Patron: özel bir kuruluşun sahibi
      Patron: biçki modeli
    • Pay: hisse
      Pay: azar
    • Pazı: kolun üst kısmındaki şişkince kas
      Pazı: yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki
    • Pike: uçakların hedefe yaptığı dalış
      Pike: yatak örtüsü
    • Pirinç: pilav yapmakta kullanılan tahıl
      Pirinç: bakır ve çinko karışımı sarı maden
    • Pazar: haftanın son günü
      Pazar: belli şeylerin satıldığı yer

    S – Ş

    • Saç: başı kaplayan kıllar
      Sac: demir levha
    • Saf: katıksız arı
      Saf: dizi sıra
    • Sağ: solun karşıtı yan
      Sağ: sağlam, canlı, esen
    • Sakin: durgun sessiz
      Sakin: bir yerde oturan
    • Satır: sayfadaki yazı dizileri
      Satır: et kesmeye yarayan bıçak
    • Saz: ince kamış
      Saz: çalgı
    • Seri: dizi, sıra
      Seri: hızlı
    • Sıra: bir çizgi üzerinde yan yana yada ardı ardına dizilme
      Sıra: üç dört kişinin otura bileceği tahta oturak
    • Soluk: nefes
      Soluk: rengi atmış
    • Soy: ırk
      Soy: soymak mastarından emir
    • Şiş: şişmiş, şişkin
      Şiş: ucu sivri demir çubuk

    T – Z

    • Tez: çabuk
      Tez: sav
    • Toka: el sıkışmak
      Toka: kadınları saçlarını tutturmaya yarayan araç
    • Ton: bir ağırlık ölçüsü birimi
      Ton: ses ve renkte düzey
    • Top: yuvarlak oyun aracı
      Top: büyük mermi atan ateşli silah
    • Tabiat: canlı ve cansız maddelerin oluşturduğu doğa
      Tabiat: bir insanın iç güdülerinin hepsi
    • Tavşan: tahta oymacısı
      Tavşan: bir memeli hayvan
    • Ünlü: meşhur
      Ünlü: sesli
    • Yar: uçurum
      Yar: sevgili
    • Yaş: doğuştan beri geçen zaman
      Yaş: ıslak
    • Yaz: mevsim adı
      Yaz: (mak) mastarının eki
    • Yüz: bir sayı
      Yüz: surat çehre
      Yüz: yüzmek eylemi
    • Yazma: yazmak işi
      Yazma: üzerin kalıplarla yada fırça ile desen yapılmış bez
    • Yat: kalkan ve zırh gibi korunma aracı
      Yat: özel deniz gemisi
    • Zar: ince deri ya da kabuk
      Zar: küp biçiminde üzerinde sayılar bulunan oyun aracı

    Bu konu eş anlamlı kelimeler ile karıştırıldığından “Eş Anlamlı Kelimeler” konusuna da göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Başarılar.

    9 YORUM

    1. Bu sitedeki anlatımlardan gerçekten birçok şey tekrarladım ve öğrendim. Çok teşekkür ederim hakkıyla tüm Like’leri hak ediyorsunuz 😉

    Görüşlerini ve Sorularını Bizimle Paylaşabilirsin

    Lütfen yorumunuzu giriniz
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Exit mobile version